Lisan-ı hâl ile arzetsem seni,

Kelimeler küser sözler incinir...

Kainata anlatsam güzelliğini,

Geç kalmışlığıma gözler incinir...


İçimde onulmaz bir tatlı yara,

Vazgeçmez bu gönül, çekilse dara

Haykırsam kurda, kuşa, toprağa

Tepeler isyana durur, düzler incinir...


Derman dertte gizlidir, ince bakarsan

Fikir, dile ayandır, söze akarsan

Girdiğin savaştan, mağlup çıkarsan 

Yaraya basılan, tuzlar incinir...


Ey benim sultanım, ey mihrimahım

Hem siper yerimsin, hem karargâhım

Ezelden ebede sînemde tahtın

Bakmaya utanır, yüzler incinir...