Seni sevdiğimi inkâr ediyorum sevgilim,
İnkâr ettiğim gibi gün doğumlarını!
Sovyetler'in, Frida'nın kollarında dağıldığını,
Madrid'de 'no pasaran'cıların geçildiğini!
En ulusundan en basitine her şeyi...
İnkâr eder gibi;
Seni sevdiğimi inkâr ediyorum sevgilim.
Sözgelimi taşrada yol kenarındaki köylülerin
İstisnasız, her geçen arabayı selamladığını,
Sonra vay anasını deyip sövdüğünü!
kervan ters dönünce;
Uyuz eşeklerin başa geçtiğini!
İnkâr ediyorum sevgilim...
Demirin demiri dövdüğünü,
Babaların, oğullarını içten içe övdüğünü;
Sabahın ilk ışıklarının, hep utangaç;
Ama serseri ve yakışıklı güldüğünü...
Yine inkâr!
İnkâr ediyorum sevgilim, inkâr,
Fırtınalarda, denizin canavarlığını;
Dalgalar duruldukça, karıncanın su içtiğini!
Sefaletin felsefesine karşılık;
Felsefenin sefaletini!
Saltanatın ölene kadar olduğunu;
Süleyman'ın mührünün, dünyada kaldığını...
Suyun hem söndürdüğünü hem yandığını,
'Üçüncü dünya ülkeleri'nde insanların öldürüldüğünü,
Yine de sürüklendiğini yaşamın;
Kıştan sonra baharın gülümsediğini,
Çöllere bazen yağmur da yağdığını...
İnkâr ediyorum,
Seni sevdiğimi inkâr ettiğim gibi.
Mevlüt Doğan
2020-08-13T10:39:40+03:00Çok teşekkür ederim değer kattınız... Tekrarı, en azından bu şiir için çok mühim görmüyorum öyleyse :)
Ceren Asar
2020-08-13T02:14:11+03:00Genelde yemeğin ana malzemesi olarak kendini belli etmesi için tekrara düştüğünüzü düşünüyorum. Bu şiirde bunu hoş buldum. Zannımca doğru kullanılmış ki hem leziz olmuş hem de göz yormadı. Damak tadı işte :) Kaleminize sağlık etkileyici bir şiirdi.
Mevlüt Doğan
2020-08-11T07:27:55+03:00Teşekkür ediyorum her birinize...
-merve
2020-08-10T22:31:23+03:00Sevgili Mevlüt, bu da senin olayın. Tekrarlardan kendine bir dünya yaratarak eşsiz şiir ütopyasını yakalayabilirsin. Başarılı bir zemine oturduğunda sallanmayacaksın. Kalemine sağlık.
Mevlüt Doğan
2020-08-10T18:14:09+03:00Benim sanırım bir 'tekrar' hastalığım var. Neredeyse bütün şiirlerimde tekrar eden bir kelime ya da öbek var; galiba ritmi başka türlü kotaramıyorum.