okları yaylara serin

unu ipe.

nasıl yaşamaya karartıp gözümü.

nasıl gidiyorum daha da derine

geri gelemiyorum.

bir yol

bir iz

tam bileğinden yakalıyorum.

yüzüme çarpacak bir hatırayı.


tanrının ülkemdeki faaliyetlerinden memnun olmayışımı

bir duayla anlatıyorum.

bu iki menzilde savaşmaya benzer.


benim menzilimde her şey mutlak hiçliğe benzer.

Ki bunca ölmekler

bunca savaşmaklar

ama ben hala

iştahla yaşıyorum- görmelisin!

iştahla seviyorum

nefretim iştahla.

ağlıyorum malum mevzu gelse aklıma.

ağlıyorum, iştahla.


soyunuyorum pervayı,

aynı yaptığım gibi zırhıma.

koynumda muskam bile yok

9 yaşımı dolduralı 10 sene olmuş,

artık inanmıyorum da bunlara


asır süredir zilyon sayılı adam

yük yük merhamet taşıyor başucuma.

benden bana evrilirken silüetime sinen o rezil nefsi müdafayı akıllardan silemiyorum.

beni sevmediysen derim;

sen ezilmiş çocuksun,

sanırım ta kâlu beladan mutsuzsun.

eden ettiğini elbet bulur yazılmış

silindiğin yere.

ama beklemek için ömür lazımdır.

yıllar evvel bastığım o mayın bile

şimdi infilak etti- varlığını bile unutmuşken.

beklemek için o denli lazımdır ki ömür

çatlamıştı orta yerinden evimin taşlanmış camları.

asrı aşkındır her yarın tadilat var sinemde.

İnsan bazen hiçbir şey yapamaz.

Ben ise barut ayıklarım kurşun yanıklarından.

insan bazen hiçbir yere gidemez

fakat bir ömür olmuş

Ben çıkamıyorum buradan.