İnsan ot değildir, çalı değildir

Aşk istiyorum demiştir, ölüm varsa aşk var demiştir

Her koşulda yaşar, insan ot çalı değildir

Afrika'nın sıcağında da, kızgın dudaklar arasında da

Okyanusun ortasında da, kuru yüzde süzülen yaşta da

Uçurumda da, hayal kırıklığını yaşayan gözlerde de

Mağarada da, huzursuz bir kalpte de

Dedim ya işte insan ot değildir, çalı değildir

Daha iyi hissedebilir, varlığından, olmayan bir şeyi

İtiraf ediyorum

Acıların zirvesi bu

Bırak biraz öfkemi vereyim sana

Benden bir parça, o da beni yadırgama diye

Gün gelir, beni ararsın, gözün dalar, uzaklara

Belki onca pişmanlık arasında ben

Rüzgarın kucağında uçup gitmiş olurum

Aşkı kucaklamaya, saçlarımı savurmaya

Yazı yaşamaya, denize girmeye

Her adımda bir bir bir bir bir bir bir bir bir bir bir bir

Anmaya

ne yaşamışsam ben bunca vakit

kaldırımlarda ezilmiş çiçekler misali

Bitiyor-um

(yazık ki çok zaman geçti başka sonbahar yok asla)

Israrları boynuma asılıyor

İtirazları kaburgam sırasınca

İstekleri iki dudağı kapsıyor

*

Ben ki beni dinlemek istemeyen,

herkese anlattım

Bir gün dinlerler,

diyerek tükendim

Şimdiyse beni ben,

istemeden dinleyenler var

Bir gün anlatırım,

diyerek tükendim, tükettim bizi

*