yerine oturması gereken taşlar vardı
o taşların hepsiyle taş kaydırmaca oynadım
bütün oyunlarda kaybettim
kaybetmek rutinim olmuştu
seyrek bir huzurun izini sürdüm
yabancısı olduğum için
her sokağında kayboldum
kaybolmak ibadetim olmuştu
iş göremez raporumu tanrıya sundum
kabul etmedi
ben de ruhumu ücretsiz izne çıkardım
tekin olmayan sokaklarda başıboş dolaştım
kaldırım taşları kurşun gibi üstüme gelmeye başladı
gözlük camlarımı siper ettim
elbette bir işe yaramadı
şaşırmadım ama az da olsa incindim
tali yoldan anayola çıkarken önce sağa baktım
seni göremeyince sola bakma ihtiyacı hissetmedim
mesleki deformasyon gereği
kendimi ölçtüm, tasarladım
olur raporu verdim
birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bu günlerde
hiçbir şey yapmak istemedim!
istemeyişlerimi bir poşete doldurup
çöp konteynırının yanına bıraktım
ve hayat, dedim
orada kaldım bir süre
gerisini getiremedim
suspus geçen birkaç saniyeyi
bir de uçurumun kenarındaki adama sor istedim!
Mehmet Gökgöz
2020-12-29T23:35:58+03:00*Şiirlerin devamı gelir umarım, eleştirinizi önemsiyorum ve dikkate alacağım mutlaka. Teşekkür ederim. 🎈
Muhammed Dalpalta
2020-12-29T21:02:55+03:00Üslubunuzu ve şiirin genelini beğendim. Şahsen şiirlerinizin devamını görmek isterim. Sadece ahenk unsurlarının biraz daha ön planda tutulması gerektiğini düşünüyorum.