içimde yakıcı ve git gide büyüyen ışık tohumları var.
rüyalarımı aydınlatıyor.
gerçek ve sanrılar arasındaki rehberim.
sessizliklere ve gözle görülmeyen herşeye dokunabiliyorum.
elimi yakıyor bazen.
gizemini yitirmeden, sırların son bulduğu yer.
zaaflarıma hükmedebilmemin, düşüncelerimi durdurabilmemin ve duygularımı kontrol etmemin ışık tohumlarıma serptiği su,
tohumlarımı büyütüyor mu ışığını söndürmeden?
ya da yaşadığım her soyut kelimenin karşılığını en yükseğe mi taşıyor?
uzun uzun anlattığım hikayeler bi gün bitecek mi?
ama gözlerim hep daha fazlasını görüyor.
uzun bi yolcuğa çıkınca insan yolda ki esintiyi bazen kasırga bazen meltem rüzgarı gibi hissedermiş.
gövdenin kuvveti arttıkça şiddet azalırmış.
gövdemi dik tutuyorum.
navigasyondaki kadın sesinin tersi yönlere sürüyorum kendimi.
kaybolmak iyidir.
yolu bilmek ya da kestirmeden gitmek
eğer gördüklerimi azaltırsa
kim besleyecek ışık tohumlarımı?
yeterince büyürse de yakıcılığı artar ama artık kaybolamam.
bugün çok gürültülü bi rüyadan uyandım.
heryer aydınlıktı.