Şehrin tam orta yerinde bir hançer gibi duruyor

bu sarıldığımız istasyon

beklediğimiz tren değil ama neyi bekliyoruz,

Neyin çanları çalıyor içimizde,

bu yelkovanı akrebiyle

kim batırıyordu tenimize.

Bir biletimiz bile yok halbuki

Hava soğuk, aralıktan bir akşam

Ben sana dilimde yonttuğum

bu zamana kadar hiç söylenmemiş

taşlar çıkarıp verdim, al bunları.

sen ürkek gözlerini bıraktın yüzüme

Belki de uzanıp öptün,

Sakallarımdaki zebra sürüsünün

aslanlar yolunu kesti.

Koluma girip yürüdüğünün hatırı var

Öpüşecek cesaret yok çocukluğumuzda, dudaklarımızda hep o sabırsızlığın türküsü

Acı bir ses şehrin tam orta yerini dağlıyor

Valizler taşınıyor, valizler indiriliyor

El sallıyor birbirine sevgililer,

Metaforu bu hayatın giderken el sallamak

Bir fimden öğrendim,

tekrar geleceğim demek olduğunu.

Kafiyesiz bir damla gözyaşı düşürdün yanaklarının uçurumundan

Ben de düştüm.

son seferdi bu saat gelmişti

ateşkesi imzaladık

Ben yaralılarımı topladım meydandan,

sen de yaralarını saracaksın kıyamete kadar.

Bak duyuyor musun sirenler çalıyor,

sevgilim kaçırdık biz bu treni

Arkamdan el sallama, bu metafor bu şiirde geçmiyor.