21.01.2023
Yazmak için açtığım defterimin beyaz sayfalarına dalıp gidiyor gözüm. Hani çantanızın içine neyi aradığınızı bilmeden daldırırsınız ya elinizi, eliniz çantanızı dövercesine gezinir içinde ama bulamazsınız aradığınızı, bir şarkı mırıldanır kalbiniz ama gelmez ya dilinizin ucuna, yutar yutar durursunuz heyecanınızı... Yemekte bir eksiklik hissedersiniz de ne dökseniz bulamazsınız ya eksikliği... Dünyanın en zor tekerlemesine diliniz dönerde içinizde ki o kayıp his için dönmez ya diliniz... İşte öyle...
Derin bir nefes alıp kuvvetlice üflesem kaybolur mu hislerimin üzerindeki sis perdesi? Ya da kuvvetli bir nefes alıp tutsam kalbim haykırır mı bana hislerimi? Dans etsem, şarkı söylesem, başüstü hamakta sallansam ya da... Ya da bir ağız dolusu gülsem kahkahama karışıp çıkar mı içimden...
Neyse siz alın şu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götürün benim yapılacak işlerim var. Ne diye sormayın bilmiyorum. Ama biraz daha mırıldansam o şarkıyı bulacağım, buna inanıyorum...
13.05.2023
Ne hamakta başüstü durdum ne de nefesimi tuttum. Durdum. Sadece durdum. Ve buldum o hissin adını. Bu arada takatukaları da sattım. Velhasıl kelam çok uğraşmamak lazımmış. Zaten zamanı geldiğinde o his yüzünüze tokat gibi vuruyor, o çanta tepetaklak oluveriyor, şarkı mırıldandığınız dilinizi dişinizle ezer oluyormuşsunuz. Yuttuğunuz heyecanlarınız midenizden geçemeyip acı acı geliyormuş ağzınıza. Eksiğini bulana kadar emek vererek içine kattığınız onca şeyi tencereyle çöpe bastırıyormuş hayat. İşte öyle...
19.06.2023 Güncellemesi
Hislerimi, düşüncelerimi an da toplamayı öğrendim. Geçmişle oyalanmamayı, içimden geldiği gibi yaşamayı, çokça gülmeyi, hayatı espriyle harmanlamayı öğrendim. Her hissin yeniden yaşanabileceğine inanıyorum. Çantanın yenisi alınır, yeni şarkılar bestelenir, yeni yemekler yeni tariflerde denenir. Tekerleme de söylüyorum şarkı da. Müzisyen de benim dansçı da. Yediler de benim Beşler de. Umudum kendimden büyük, sevgimi varın, siz düşünün. Her şeye rağmen işte böyle...