Kıskanırsın yıldızları
Çaresizsindir eşyanın içinde
sıkışmış ve hapsolmuş bir haldesin
hapistir bir nevi insanın kendisi
Anlamaya çalışırsın anlayamazsın
Bir hareket bir uğraş istersin
Fakat halin de yoktur
Bağırırsın, çağırırsın, feryat edersin
bir kendin duyarsın
Şüphelenirsin
Yapraktan, sudan ve kendinden
Korkarsın gerçekten
ya da gerçeği ayırt edememekten
Gözlerin çekilir aydınlıktan görmezsin
Sıtma tutmuş gibi titrersin
bunaltılar sarmalamışken seni
Söz yoktur artık bitmiştir
fakat
Yine de konuşmak istersin
Hiçliğin ve hiç olmayanların içinde
Bu tanımsızlık dersin, nedir?
Nedir bu hisler bu kemirgen belirsizlik
sürekli çare arar durursun derinlerde
Bırakmaz yakanı arayışında bu hissizlik
dolaşırsın farklı kimliklerle
Belki de seni boğan gördüğün bu dipsizlik