nereye sürelim atımızı
seyir yollarının tümü işgal altında
adına güven diyeceğin
bir ağacın dahi yok
ne diktiğin fidanlar yeşerir şimdi
ne de kadınlar bebe doğurur
sen kısırlığın kahpe dağında
elinde dilek ipi ağacın gölgesinde
dualar edip mumlar yakarken
üzerinden kaç sular akmış
kayıplarının anlamamışsın
bir kendine bakarsın bir de
yollarına kırıntı bıraktığın körpelerine
yol iz bulamaz ulaşamazlar sana
gerinde ne çok karga koydun
ne çok pastadan evler yapan cadı
şimdi diyorsun ki soyum ilerlesin
devrime ateş yaksın
peki sen bu ateşe ne verdin
hangi çırayı tutuşturdun
korkmadan da
alev alıp ışıtsın diyorsun dünyayı