Sekizinci sınıftaydık. Ergenliğimizin başındaydık. Sınav stresimiz vardı. Arkadaşlarla muhabbet etmek çok güzeldi.
...
Bir gün - hangi ay, hangi gün, hangi ders olduğunu hatırlamıyorum- Rıza adında bir arkadaşım -bana mı yoksa ortaya mı onu da hatırlamıyorum- bir soru sordu.
Eğer bir anda çok paranız olsaydı ne yapardınız? Ben kendi cevabımı hatırlamıyorum fakat Rıza'nın kendi sorusuna ne cevap verdiğini çok iyi hatırlıyorum.
"Kaçardım."
...
Bu olayın üzerinden yaklaşık beş yıl geçti. Ama şimdi her şeyi daha iyi anlıyorum. Rıza'nın söyledikleri ergenliğin getirdiği özgürlük isteği değilmiş. Kaçmak isterken muhitinden, ailesinden ve tüm bunların gerçekliğinden kaçmak istiyormuş.
Kaçabildi mi diye sorarsanız eğer, kaçamadı arkadaşlar, Rıza kaçamadı.
Yani gerçek anlamda kaçamadı.
...
Yaklaşık iki üç ay önce eski kız arkadaşlarımdan birkaçıyla görüştüm. Birisinin evindeydik. Yere oturmuş kısır yiyorduk. Aralarından birisi ''Kıız Selmin, Rıza'ya nolmuş biliyor musun?'' dedi. ''Hayır.'' dedim. ''Rıza oynatmış. Böyle kendi kendine konuşuyormuş. Cinlerle falan herhalde. Psikoloğa gidiyormuş.'' dedi. Şok olmuştum. Onların gülerek, dedikodu diye söylediği şeyler bana aynı etkiyi göstermemişti. Bu etki çok sürmemişti çünkü kızlar başka dedikodulara geçtiler.
...
Rıza gerçekte kaçamadı ama gerçeklerden kaçtı.
Rıza kaçmayı ta 14 yaşından beri neden istedi diye düşünüyorum da...
Hepimiz aynı evlerde (toplu konutlarda oturuyorduk) yaşamıştık. Evlerimiz küçüktü. Fakirlik hepimizin kaderiydi. Ailevi sorunlar da mezesi. Yani hepimizin derdi vardı hayatta ama belki onunki daha büyüktü.
Belki de daha büyük dertleri yoktu. Belki de bizim 'oynatmamamızın' nedeni başka şeylere sarılmamızdı. Kimimiz derslere kimimiz aşka kimimiz dine sarıldı. Ben derslerime sarılmıştım mesela. Başarılı bir öğrenciydim. Başarı benim için kaçış biletiydi.
Rıza ise bir şeye tutunamamıştı demek ki. Kaçmak için gökten para yağmasını beklemişti. Yağmayınca metafizik şeylere başvurmuş da olabilir. Tabi bunlar ihtimal ve ihtimalden öte geçemeyecek.
Peki benim, bizim deli olmadığımızın bir kanıtı var mı? Doktor raporları her şey mi?
-Arkadaşımın adı temsilidir.-