Yedi düvel gezdim çehrende, şimdi sokağının ucundaki o ıssız sessizlikteyim, yakamdan tutmadı kimse, ha düştüm ha düşeceğim. Neden? "Kahraman" neden, bu sensizliğin aidiyet açmazı neden? Neden bi' yetmişliğe adanmışlığım...
Yine de "kahraman" yine de gönlüme sardığın tuğlalara sarıldım. Rab bellemek değil "kahraman" bu, kanlarla öderim gözlerinin kirasını Rab bellediğime. Gözlerin, bensizlikten sararan gözlerin kararan değil, kanayan değil "kahraman"
sararan. Güz oldu... Güz oldu "kahraman".
Güz öldü.
Birinci düveldeyim "kahraman" senin sokağının ücrasındayım, yüzünün her santimine yakmışlığım var. Ellerimde senin ördüğün saçlarımın kesiği, gözlerimde yazıklanmış şarabın kızarıklığı, haysiyetimde ezilmişliğe razı gelme hissi var ama sen yine de ama sen yine de...
Yine de sen "kahraman" yine de sen, yine de "kahır".
Büşranur Balandiz
2021-07-07T18:34:40+03:00Amatör ehlinden bu kadarlık çıktı sevgiler hepinize🌿
H. Nihan
2021-06-15T20:29:44+03:00"Kahraman" tekrarları beni de biraz duraksattı, biraz azaltılsa çok çok daha iyi olurdu bence. Onu dışında gayet iyiydi. Kaleminize sağlık.