Yangın esaretinden geriye kalan fotoğraf

öfkeyle sarsacak dimağımdaki alfabeyi

alfabelerim dünyayla uyumsuz

kati surette çıldırışın acımasız nöbetlerindeyim

görülmemiştir göz bebeğimin parıldayışı

hayaletiyim kalabalıkların

avurdu kızaran utanç çocuklarının nefretiyim

izimi süren dedektif mantığını yitirecek

alkolün kana karışma süresince

Olacak iş değil zalimlerin galibiyeti

zulmün başkentinden kiraladığım acı

olacak iş değil

herkes gülerek geçiyor yanımdan

firari bir mektupta biyografim

kirpiklerimde kıyamet açığa çıktım

oturuşumda kalkışımda 

bungun bir yaşantının mizanseni

inanarak tuttun ellerimi sersemledim

bir akşamüstü yağmur yağdı

kaçamadık şehirden

öpüşmelerimiz yanılttı devriyeleri

ucuz bir şişenin kırılması gibi dağılmış

damarlarımızda batıklar

öksürüğüm şiddetlendi her geçen gün

alışkın değil ciğerlerim

sakin kalışına madrabazların



Tuhaf olan şu ki

asıl kimliğimi bilmezler geçmez kayıtlarda

yüzyıllarca uzaktan çevirirler telefon numaramı

kokuşmuş vicdanın gardını düşürdük

yalnızlık ablukasındayım

emareler bunu gösteriyor 

tetik nerede çekildi sorgu sual yok

karşılığımı karamsar mahallelerde aradım

Biteviye yanıtlar oldu karşılığım

hengamesiz ve sıradan 

bütün metaforlar pay çıkardı buradan

gürbüz ve kül rengi gövden en kısa mesafe sığınağımdı

gece oldu mu koşardım

karnımda sancı,

genzimde tütün yanıkları, onmaz.

Perişan ettim benliğime adanmış inanışları

İbranicede hiçlik ispatıydı yanılgımızın

şehrin kuytu tabelalarında 

hiçbir an geçmeyecek adım sanım

Üçüncü dalga bir kahvecide

gözlerimiz karışacak birbirine ayrılık vakti

gözler ki yanılmaz

kurutma yakandaki kalanşo çiçeğini

bir bakarsın yıldızlı gecede

varmışım gücendiğim yurduma

bir bakarsın

anksiyetemi ve korkumu yenmişim.