Sığınmak insanı başlı başına rahatlatan bir gerçekliktir. İnsan dua ederken, inançlarının gereğini yerine getirirken aldığı lezzeti yaşamının hiçbir anında hissedemez. Kalbimiz sorumluluklarımızın üzerine yükselir. Ne yazık ki çok azımız bu gerçeğin farkında olarak yaşarız.
Birilerine "kalbi temiz" demek çok zordur. Önyargılarımız, korkularımız, bitmez tükenmez menfaat arzumuz, birilerinin kalbinin temiz olduğuna inanmamızı engeller. Sarsıntıların arasında kendimizi kandırmaya çalıştığımız ilk mesele de burada şekillenir. Çünkü iyilere kavuştuğumuz anda dahi içimizdeki şüphe bizi dipten dibe kemirir.
Oysa kalbi temiz insanlara ulaşmak insanlara sunulmuş en büyük nimettir.
Kurşun geçirmez duaların bir yansımasıdır onlar. Çok azımız ettiğimiz duanın anlamının farkındaydızdır. "Allah iyi insanlarla karşılaştırsın" büyüklerimizin belki de en hayırlı duasıdır.
Düşünmeyi denemediğimiz, tarihin derinliklerinden süzülüp gelen atasözlerinin derin manası bütün olan bitenlere rağmen yaşantımıza tecrübe kokan izler bırakır...
Keşke sözlerimizi sorgulasak, düşünsek ve birbirimizi sevseydik. Bir de iyi olma iddiası taşıyan onlarca insan yaşantımızın bize sunduğu bütün değerleri kötülüklerini perdelemek için kullanmasaydı.
Ya da en azından "kalbi temiz" diye dua ettiğimiz, arkasından "iyi insandır" diyebildiğimiz birkaç kişiyle vakit geçirip, sözlerimizde saklı anlamları öğrenebilseydik.
Ne güzel olurdu!