Kahkahalar attığım, mutluyum dediğim masalardan yine aynı o büyük kavgayla ayrılıyorum.

Kavgam sessiz, kavgam sakin ve yavaş...

Can acıtan bir sessizlik...

Gırtlağımın yanması çok ağlamaktan değil kavgamın zehrinden!

Ne var ya?

Neyin var?

Ne istiyorsunnn bendennn?

Bağırrmak, çığlıklar atmak ama

Boğulmamak...

Nefes almak, nefes alırken tıkanmamak.

Ayna geldi, tam karşında 

Şimdi olgunlaştın tüm çocuksuluğunla…

Kabullendin...

Her şeyin, herkesin aynı olmadığını öğrendin.

Her şeyin kendinle alakası olmadığının farkına vardın 

Bazen sen ne yapabilirsin ki?

Kaçarsın bazen,

Koşarsın çok hızlı,

Uzaklaşırsın, üstüne gidebilecek kadar uzağa gidersin.

Ve gülümsersin kendine, 

yara bere olan seni de, yarayı saran seni de görürsün...

Daha çok savaşların olacağını da,

Kendini bir kuşun kanadında seveceğini de,

Gücün sende olduğunu da,

Çırılçıplak yüzmek istediğini de,

Yüzündeki tüm kırışıklığı, bir çiçeğin yaprağındaki su damlasını da,

Kaldır kafanı,

Ayna karşında.