Kâğıt üzerinde biten tek şey
kalemin sinir uçlarıydı oysa...
Biraz da fırçanın ucuna boyalanmış
sulu şakalar...
Çizgisiz, eskiz portresi beynimin müsveddelerine karaladığım.
Kâğıt üzerinde defalarca oynayıp
her perdede geçirdiğim traklarım...
Sonra da yüzüme geçirdiğim tırnak uçlarıydı oysa...
Düşümden düşenlerin meyvelerini topluyorum,
Yüzün üzerinde kâğıt
dökülmüş dalından, bir satır başımı sokacak yerim yok herhangi bir cümlenin dolaylarında.