adını "buradayım" koydum tüm kavgalarımın

günde tek seferi olan bir trendi yolculuğum

kompartımanda hep aynı radyo çalıyordu

neresi burası? 

sırtımda pelerinle doktor doktor dolaştım

görünmezliğime kambur diyor tüm hekimler

halbuki kemiklerim yüreğimden daha eğri değiller 



dalgın bir ömrün önünde boyuna el salladım 

yine de kendisine aynalarda bile rastlamadım

kimin avuçlarında kuruttum içine aktığım nehri

hangi gökyüzünde karardı bulutlarım

hangi yağmur binlerce damlasından biri yaptı beni

hatırlayamadım 


hatırlayamadım katlime ferman 

hangi tükenmezin mürekkebinden çıktı

cenazemdeki tek kişilik cemaat imama aykırı 

kimsesizler mezarlığına gömdü gamsız imam

tekilliğin ustası bedenimi 

kalabalık ve güneşli bir öğle arası

insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık 

diyor ya şair, işin aslı:

yalnızlık ayrılıktan binlerce asır daha yaşlı


şairler hekimler imamlar gerçeği bilmiyor 

doğduğum gün benimle doğdu kamburum

ben demiyorum, kamburum diyor 

ben de ona inanıyorum