kan kızıl, güneş sıcak
ve şu günlerde nefes almak zor.
tedavülden kaldırılmış sevmek.
söylenmiyor artık
aşk türküleri.
ama her yanım senin sanrıların.
yakarıyorum tanrıya,
bana ayrılan
sürenin sonuna gelmeden
bir kez daha
görebilsem o güzel yüzünü.
kurtulabilsem
canımı yakan şu prangalardan.
kan kızıl, güneş sıcak
ve şu günlerde nefes almak zor.
unuttu bütün bu alem,
senden sonra sevmeyi.
ve havada yalnızlığın
kesif kokusu...
içimde çocuksu, zavallı bir korku...
çaresiz zihinlerde
müebbet sevgisizlik...
bu diyarın puslu, kuytu köşelerinde
temiz duygular can çekişmekte.
ve açmayı reddediyor
artık çiçekler.
ateşin ruhları
aydınlatmıyor bu karanlığı.
bu diyarın puslu, kuytu köşelerinde
müebbet sevgisizlik...
kan kızıl, güneş sıcak
ve şu günlerde nefes almak zor.
bu kasvetli sessizliğin içinden
duyuluyor
heyecansız kalp atışları.
ve gri duvarlarda
manalı bazı resimler var.
sanki seni çağrıştıran,
bu kalp atışlarını
az da olsa hızlandıran.
geri geleceğine dair
ufak tefek
umut kırıntıları var içimde.
sanki bu diyar
yavaş yavaş sıyrılıyor griliğinden.
bilemem,
yine söylenecek mi aşk türküleri
hep bir ağızdan, öylesine derinden.
kan kızıl, güneş sıcak
ve şu günlerde nefes almak zor.
ya da ben deliriyorum yavaş yavaş,
bu gördüğüm şeyler
gördüğüm şeyler değil belki.
duyduğum duyduğum değil.
her yanım senin sanrıların.
her yanım sanrılar.
her günde bir yarım kalmışlık,
her sözde bir yarım kalmışlık...
kan kızıl, güneş sıcak
ve şu günlerde nefes almak zor.