kapılar kapandı
varmış yokmuş demeden
sümmani'nin bağlama sesiyle
ervah-ı ezele çağrılmış ruhlar
babam: "şenlik ha gayret" diyormuş
annesini kaybeden bir şair
babamın üç yaşını yaşıyormuş
bir diğeri aşkı sevdayı
koymuşlar üst üste
olmuş yalnızlık duvarı
yırtık gömlek izi bırakmış her biri
sonra
kapılar kapandı
benim yolum daraltıldı üç harfe
sığmadım GÖK dediler
sonra bir de YER
annemi aldım da şair’e gittim
su içirdim elinden dudağı yandı
bir şarap varmış duvarın arkasında
gömlekte kırmızı lekeler
annem muhafazakar, hemence gitti
hikaye uzunmuş, kaldım
ateşe taparmış dedemler önce
-gömlek diyordun
-evet gömlek
dedelerden biri anlatmış evvelce
güzel bir kadın
‘dan güzel bir adam
annen gitti ama bilir
çünkü şairdi.
“yokluk duvarına çıkmış yalnızlığa varmadan”
duvar da yok ya neyse
-güzel adam diyordun
-yanlış evlat
şarap diyordum olsa da içsek
-ya ateşe taparsak
-ateş yok ki
şimdilerde o da gitti
güzel adamın kalbinde yakacak yer bulmuş
ona taparım ben de
-anlamadım anneme sorsam
-olmaz şairin kalbi incinir
şiir yazar duvara boydan boya
yalnızlığımız ifşa edilir
kapılar kapandı
güzel adam bir kuyuda bulunmuş
güzel kadın saraylarda yaşarmış
şair annesini özlermiş
ben...
ben hala o duvarın dibinde…