Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar.

Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu,

Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?

Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!

Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine.

Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu.

Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;

Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine...

Semadan yere kadar bütün gördüklerinden

Usanç duyan gözlerim bir şeyde karar kıldı,

Bembeyaz bir güvercin kanadına takıldı.

Ben ne gurup bilirim ne gece bilirim ben,

Uçuyor gönlüm beyaz bir sükut sevincinde;

Bir kadın gördüm ki ben beyaz güller içinde.

Ruhuma bağışladı bu kadın servetini.

Ne bir yara var artık, ne bir leke ruhumda;

O şimdi rüyasının denizinde bir ada.

Bir sevgili sahibi olmak saadetini

Kim bilir benim kadar... ben et kemik yığını

Duydum beyaz bir nehrin içimde aktığını.