Yaylı mekanizmalara kaptırdım ruhumu

acıktım

ağır sanayi doyurdu karnımı

paslı çivileri ayıklardı annem avucumdan

reklamlarda oynarken çocukluğum.

Kendinle vals et derdi hep

kendimle vals ettim 13 yıl boyunca.

Beni meczuplukla suçladı fabrika çalışanları

haydutlukmuş meğer

kisvemin altındaki mana.


Yürüdüm dehlizlerde

üşüdüm

annemin ördüğü hırkayı örtündüm üstüme

tüfeğim sırtımdaydı girerken

torun torba sahibi bir memurun kurşunu

hipokampüsüme.


Örs omzumda şimdi

durup dinlenesim yok örs

ulaşmalı neredeysen.

Sirenleri duysam da

düğümleyemem halatı artık boynuma.

Hatırlıyorum her şeyi buna rağmen

ve

biliyorsun ikimiz

iştahla yedik doğarken hayatın

plastik plasentasını.


Şimdi terk edersen

kurşunum bitecek

cesedimi sergileyecekler sanat galerilerinde

yatacağım yüzükoyun

tezler yazılacak üzerime

sigara dumanı altında tartışılacak

masum ya da

katli vacipti.

Unutulacak

canhıraş çığlığım

kara gömülü cesedimin üstündeki

lastik izler.