Bir çok insanın deneyimleyebileceği gibi, bir şey yazarken yanlış yazabiliriz. O yanlışı yaptığımız an bizim için önemli olan andır. Bu noktada bir tercih yapmamız gerekir. Yanlış yazılan kelimenin üzerine bir çizgi çekip cümleye/yazmaya devam etmek mi, yoksa o sayfayı yırtıp yazmaya tekrardan başlamak mı?


Belkide hayatta ilerleyişimize yada ilerlemek isteyişimize verilebilecek en güzel benzetmelerden biri olabilir. Basit ama son zamanlarda bir o kadarda üzerinde düşündüğüm naif bir benzetme...


Bana şunu çok net hissettiriyor: Olanı kabul et ve yoluna bak yada olanı kabul etme ona diren, bedeli zaman kadar pahalı olsada bu direnişi sergile ve mükemmel için mücadele et !!! Ucu açık olmayan bir döngüde dön dur...


Sözelci olduğum içinmidir bilmiyorum, yazmadan bir şeyleri hayatımda oturtamıyorum ben. Totem gibi de sanki çünkü yazmadan ilerlediğim süreç olmayacakmış hissini büyütüyor bende. İş sadece karalama veya not alarak bitmiyor tabi. O notu nasıl tuttuğun bir çok şey anlatıyor aslında, bazı zamanlar o notu kusursuz bir şekilde yazmak istiyorsun mesela.


O yazıyı en mükemmel yazmak için çok çaba harcıyoruz.

İşte o yazıyı beğenmediğim zaman ben o sayfayı tamamen yırtıp atanlardan * dım.. Eğer yazımı beğenmiyorsam o günün ruh haline göre, o sayfayı yırtar ve en baştan tekrar yazmaya başlardım... bunun en temelinde ne var neye dayanır bilemiyorum tabi, bu kısım benim uzmanlık alanım değil, ama buna benzer tutukluklar illaki herkesin hayatının bir döneminde olabiliyor. Kalıcı yada geçici ama oluyor ne yazıkki..


Hata yaptığımız yerde yine aynı hatayı yapıyorsak sanırım bu noktada durmamız gerek. Mesela her sayfayı yırtışımızda "y"nin kuyruğunu beğenmediğimiz için o sayfayı yırtıyorsak ve yeniden yazmaya başladığımızda yine aynı "y"nin kuyruğunu beğenmiyorsak, orada neden takıldığımızı sanırım düşünmemiz gerek ve belkide o "y"nin kuyruğunu o haliyle kabul etmeliyiz, yada içinde "y" olmayan bir kelime tercih edebiliriz ama nereye kadar.... Bir süreden sonra hiç tamamlanamayan yazılarımız oluyor, her şeye en baştan başlamak yorucu geliyor çünkü. Bunu yapan insanlar genellikle telli defter kullanır, telli defterden o yaprağı yırtmak daha kolaydır :)


Hata olmuyor mu peki o sayfayı yırtıp yeniden yazmaya başlayınca? Oluyor tabi, bu sefer daha fazla hata yapmaya açık hale geliyoruz. İstisnasız tecrübe ile sabit olan tek şey hatta, o hatayı yaptığın aynı yerde tekrar aynı hatayı yapıyor oluşun. En yapmak istemediğin yerde tekrar hata yapıyorsun, bir tam sayfa heba etmişsin üstelik...


Halbuki o yanlış yazdığın yada beğenmediğin yazının/kelimenin üzerini karalasan yada çizsen üstünü, aklındakileri en azından kağıda dökmüş olacaksın. O sayfa dolmuş olacak. Enerjin sana kalmış, gözün doymuş olacak, bir şeyi tamamlamış olmanın hissi yüklenecek üstüne, yarım bırakma duygusunun üzerine oturacaksın... Sonuçtan zevk alacaksın, yolda yürümeye çalışırken yorulmayacaksın. Çünkü üzerini karaladığın kelime senin molaların olacak... Diğer türlü birde yırtıp attığın o kağıtların heba olma psikolojisinide bir düşün derim... bir ağaç kolay yetişmiyor biliyorsun, heleki bu devirde...


O an farkına varamadığın şey zamanda ilerleyemiyor oluşun işte. Üstünü çizmediğin o kelimeler seni zamanda askıda tutuyor. Üstünü çizemediğin o kelime zamanda bir "circle" ve bu döngüden çıkabilirsen o circle'dan bir ok çıkıyor. O ok senin yönünü bulmana yardım edebilir...


Yapraklarını yırttığın defter bir gün elbet bitecek, kelimelerin üzerini çizmekten onları karalamaktan korkma, bırak o defter karalamalarınla bitmiş olsun.. yarı boş kalmasından, hiç tamamlanamamasından daha iyi değil mi bu?

....