iki başrol oyuncusunun mükemmel oyunculuklar sergilediği, yan karakterlerin bu oyunculukların yanına yaklaşamadığı, bunlara rağmen başarılı bulduğum filmdir Murtaza. Anadolu’nun ücra bir köyünde yaşanan küçük bir hikaye, mütevazı bir bütçeyle çekilmiş çarpıcı bir yapım.
(DİKKAT! Buradan sonrası spoiler içermekte)
film malatya’nın bir köyünde yaşayan iki yaşlı çiftin hayatını konu ediniyor.
murtaza görme engelli karısı sabureyle birlikte köyünde sessiz sakin bir hayat yaşamaktadır. murtaza, sevdiği bir çocukla sözlü olan sabure’ye 16 yaşındayken tecavüz edip köy ahallisinin baskıları sonucu evlenmiştir. ardından bilinmeyen bir sebeple sabure gözlerini kaybetmiştir.
burada “sabure” ismi dikkatimizi çekiyor. “sabırlı olan, başına gelenlere sabreden” anlamına geliyor bu isim. sabure karakteri de tecavüze uğramasına, istemediği bir adamla evlenmesine, gözlerini kaybetmesine rağmen sabretmiş ayakta kalmış. eyüp peygamber misali bir sabırla dayanmış, tanrı’sına isyan etmemiştir. filmde pek çok kez dua ettiğini görüyoruz zaten.
murtaza istanbul’da yaşayan kızlarının ölümünü sabure’den saklamaya çalışıyor. sanki bunca acıya rağmen ayakta kalan sabure buna dayanamayacakmış gibi. sanki son darbe kızının ölümü olacakmış gibi bir his yaşıyor içinde. bu sebeple ona depresyondan dolayı hastaneye kaldırıldığını söylüyor. halbuki gerçeği söylese kadın birkaç gözyaşı döküp buna da alışacak. nelere alışmamış ki?
bu gerçeği söylemek yerine karısını öldürüp gömen murtaza, dereye girip yıkanıyor. işlediği bunca günahtan arınmak istercesine boşu boşuna üzerine su döküyor. murtaza yıllarca kör eşine bakmakla vicdanını rahatlatmaya çalışmıştı zaten. beyhude bir çabayla ruhunu temizlemeye çalışmıştı bu sorumluluk duygusuyla. film boyunca karısına yemek yapıyor, banyosunu yapıyor hiç şikayet etmeden hizmet ediyor. aslında hizmet ettiği kendi vicdanı. sadece vicdanını rahatlatmaya çalışıyor. çünkü kadına tecavüz edip evlenmiş ve belki kör olmasının bile sebebi murtaza.
dibine kadar günaha batmış murtaza. karısını öldürerek kendi tinsel ölümünü de gerçekleştiriyor artık. murtaza bir ölüdür bundan sonra. sadece gömülmeyi beklemesi gerekecektir çünkü artık elinde vicdan mastürbasyonu yapabileceği karısı yoktur. kendi elleriyle bir kötülük daha etmiştir ona. sabure kendi deyimiyle “öyle böyle” geçmiştir dünyadan. tüm kötülüklere rağmen. isyan etmeden, ismine müstesna sabrıyla.
tecavüze rağmen asla kirlenmemiştir sabure, gözleri görmemesine rağmen karanlıkta da değildir o.
kirlenen, karanlıkta kalan murtaza’dır...