Karanlıklar içinde bir ışık yanıyor
Söndürme ne olursun.
Gölgelenmesin parıltısı alevin.
Yoksa siler süpürür bembeyaz umutları
Bu şehrin bipolar bulutları.
Tekinsiz dumanlar sızar sokaklara,
Bozuk tekerleriyle Ankara
ezip geçer bizi.
Yapma!
Karanlıklar içinde bir ışık yanıyor,
Kapatma!
Dudakların birer can parçası,
Yüzün bir sevda atlası.
Burası Akdeniz tuzu ve saçların deniz...
Orada okyanus sessizliği ama ismimiz yitik...
Güneşler içinde sanki başka bir Güneş gözlerin.
Yumma!
Sen baktığın için ışıl ışıl
Sen varsın diye güzel Ankara!
Dört bin göz içinde bakışların.
Ellerin, dudakların dört bin dünya içinde.
Sesi kısılmış alkolik bir bariton radyoda...
Dinle ama bil ki
Seslerden ve düşlerden ve hatta
Bütün bildiklerimden güzelsin.
Teninde, ah, kıyamet sıcaklığı!
Durma!
Canhıraş intiharlar tutuşur göğsümde
Sen durduğunda!
Karanlıklar içinde ışıklar yanıyor.
Alacalı hikayeler öyle salkım saçak...
Sen benim yıldızlı gecem,
Mehtabına tutunuyor düşlerin her bir tanesi.
Vazgeçme!
Kalmak hiçbir koşulda mümkün değilse bile
İmkansızı tut ellerinde,
Gitme!