Şimdi tek başıma oturuyorum,
Zihnimin karanlık odasında.
Yere saçılmış kağıtlar görüyorum.
Toplandıkça çoğalan bolluk kuyusunda.
Düşmüşler var ve hep orada olanlar,
Karanlık ve çıkmazda kalanlar,
Pisliğe bulanmış ve kokuşmuşlar,
Sefaletin kuyusunda dibi bulmuşlar.
Bu kuyuları biz yarattık.
Karanlığımızı saklamak için
Dört bir yanını kapattık
Ve sonra bir ses yankılandı zihnimde:
Unutma, esaret ağırdır fakat asla özgürlük kadar değil.