kar kış kıyamet derler, neden anne?

bembeyaz akça pakça karı kıyamete benzetirler

kışı kıyamete benzetirler, utanmazlar!

bilmezler benim karı, kışı ne kadar beklediğimi.

anne kar kış gelsin dimi?


kışın ayazında kızarsın yanakların

kartopunun kalıntıları kalsın kirpiklerinde anne?

kar kış kıyamet diyorlar anne,

seni bu kadar çocuksu sevindiren şeye.

anne, seninle en çok kar yağdığında yakınlaşıyor,

seninle en çok o zaman birleşiyor çocukluğumuz.


anne belki bu yüzden kıyamettir karın kışın sonu, ne dersin?

belki her şeyi anlamak getirir kıyameti.

belki gerçekleri görmek,

bir daha eski duyguları yaşatmadığı için getirir kıyameti.

anne, ben kar yağmasa da çocuğum.

anne sen kar beyazlığınla beni kendine aşık eden

gücünle, güzelliğinle, zarifliğinle, boynu bükük bir çiçek.

senin nadir güzelliğini görmek sana ulaşmak karı beklemek demek

süreli zamanda nadir bir çiçek beklemekle eşdeğersin

bir kardelen eşsizliğinde olan seni, bekliyorum anne

karı kışı kıyameti bekliyorum, kardelen açsın istiyorum anne