...

İsmini hala garipsediğim bu 'Mahalle Sakinleri Cemiyeti' üyelerinin her biriyle karşılaştığımda içimden bir İrfan daha çıkıveriyor. Ne derin bir içim varmış benim!? Bütün İrfan'ları bulup bir odaya kilitleyesim var. Sonra onlara teker teker soracağım: Senin benimle derdin ne?

Onlar da hep bir ağızdan yanındakini göstererek “Önce o başlattı.” diyecekler. Ancak aslen en önce ben başlattığım için yine suçlu ben olacağım. Sonra mahkeme kurulacak. Aklanmaz ruhumun mahkemesinde, dünyada, hakim de savcı da benim. Suçlu kim? Avukatım gönüllü gönülsüz. Hiçbir şeye itiraz etmiyor. Suçluyu göremiyorum. Suçlu geç kalmış olabilir. Mahkeme ertelenmeli. Elimde ince bir dosya var. Biraz göz gezdirdim. Suçlu da benmişim. Kendimi yargılıyorum. Sorun şu ki, ne kadar düşünmemi engelleyen insanların arasında dolaşsam da, aslen ben bu dört duvarımdan çıkamıyorum.