Fahişeler Taksim'den çekilmiş

Ya karınları deşiliyor ya kış geldi

Yağmur zemine reveransta

Mevsimin arka sıralarından

Bir alkış geldi

Öyle biçareyim ki bu gece

Anahtarım evde unutacağım

Annem beni arasın diye

Bu bahar kır çiçeklerini ezeceğim bir İngiliz tayıyla

Charlton'lu kızların bekaretine yeltenmeyen bir papaz gibi

Cumle-i asabiyyemin belgisiz zamirleri

Seni de imliyor artık ilmek ilmek

26 haziran 93'te saçların Bağdat'a düşmüştü

Gözlerim karaya oturmuştu

Bugün 11 Eylül 01, gözlerini devireceğim

Mustafa Kemal gereği

Sen artık Rilke'nin meleği


Ermeni bir kilisesin cami yapılmayı unutulmuş

Gırtlağımdan bir serenat yuvarlıyorum önüne

Sana güveniyorum ki, boşa çıksın

Zamanın omuzlarından yükselip

Filelerimi sarsacaksın

Yeniden vizyona giriyor aşk

Gişeden alacağım bileti

Salonu dolmayacaktır

Perdeyi yakacağım,

Bakalım makinistlik kalmış mı bu devirde

Bir anne cinayetiyim, herkesin beni anlamlı bulmaya çekindiği

Trompet karıştıracağım babamın yasına

Zebun bir nefret bitişi sende ey defne ağacı

Serçe olup dalına mı konayım

Sincap olup gövdeni mi oyayım

Neharı üstünde mi izleyeyim

Pürtelaş dibine mi işeyeyim


Ne de yakışır bu yılbaşında tavanımıza intihar süsü

Burhanları yakalıyorum

Hürya kış gelmiş

Dolapta asılı etekleri çamurlu tanrının pardesüsü

Hatabi bir önermedir: yaşamak güzel

Ab-ı hayata zişan damlattım

Pinhan kalsın elemim

Faykıran ninniler söyle bana

Bir dirhem nevfel lazım iklimime

Güzgetiren cuş-u huruşlar ver bana

Kastıma aşkın bekliyorum tekamülümü

Bülbül-i şeydalar, ahsen-i tavkimine öter

Diğerkâm edersin avuçları birbirine

Öyle şeyler dedim ki

Şirk bulaştırdım her ilaha

Davranıyorum sana

Davranır gibi silaha