Metrodayım. Karşımda hali, yüzü iyi olmayan bir adam var.Burda öylece duruyor, biri ondan yardım istesin diye. Bı işe yarasin , bir işi görebilsin...Saatlerce kartını kaybedenlere, para yükleyemeyenlere,yolu unutanlara hiçbir şey beklemeden yardım ediyor. İlk önce para isteyecek sandım. Sonra bir ihtiyacıni söyler diye düşündüm. Birkaç dakika sonra kendi yolunu kaybetti dedim. O metro durağına sadece insanlara yardım etmeye gelmesi ilk önce saçma geldi sonra acı verdi kalbime.Tüm zamanını feda etse de kendine değer verdi çünkü. İnsanların gözünün içine baktı. Sevgi veya minnet duyuldu ona. Bunu görüyodum halinde. Elleri bir çocuk neşesiyle çevrilmişti.
Belki ben de böyle duruyorumdur insanlarin hayatında. Biri benden yardım istesin de bir ruha su serpebileyim. Bir kalbi rahatlatabileyim,onu sarmalayabileyim istiyorum.Kendime de böyle su serperim belki. Bu da bı sanrıdan ibaret olabilir tabi . Su serpiyorum diye kendi suyumu tükettiğimden habersizimdir. Bir yudum suyum olmayana dek fark etmem. Evet, iyilik iyilik getirir insana. Ama içimizdeki enerji sonsuz değil. Neye,nasıl yardım ederiz bunu bilmek gerek. Herkese koşmak, kendine koşman gerektiğini anlatır belki. Ve o suyun kalmayışı seni sana getirir.