bedeli ağır bir romandır aşk
oysa cebimde gram metelik yoktur
durup dururken, bir marifetmiş gibi bir de kalkıp seni öperim
o sıra transferi gecikmiş birkaç oyuncu derhal dahil olur takıma
üzerine iki de forvet alınır beşiktaş'a
ve sen karşıdaki yokuşu aşarak bana gelmek üzere
ve sen ellerinde biber dolmasıyla, sahici bir borcamla
göğsümü önce ikiye sonra üçe beşe büze büze
kapıda duran komşunun oğlu ali'yi üzerek hem de
koyulursun yola
sen gelince bizim mahalleye bir şeyler olur
birkaç şeyh çarpılır önce,
nolmuşsa vali bey'in hanımı balkonunu sokağa katar
sokak lambalarını kaldırımlarla buluşturur belediye işçileri
fabrikaların sirenleri susar, bu hafta içi bütün işçiler izinlidir
yalnız tek şikayetim şudur,
bizim çocuklar bana sormadan kahveye çıkmaya alışıyordur.
iki günüm iki gözünden de ayrı geçmiyordur
belki muhtarlığa da aday olurum, kim bilir
emlak işine girerim, müteahhit dostlarım olur
oturup şairleri kötüleriz, betonlara sevdalanırız
belki demirden apartmanlar dikeriz utanmadan
belki bir gün biz de şiirden uzak kalırız
olur bütün bunlar, ne olacaksa
ay geçer, yıl geçer
sesim çıkarsa kalemim kırılsın
da
diğerleri gibi sen de bu şehirde yalnız bırakınca
borçlular kapıya dayanır bir bir
akşam erken olur sonra
yavaştan indirmem gerekir kalbimin kepenklerini.
işte o vakit ayrılık sevdaya dahil değildir,
beleştir ayrılık ve de kalleştir
kuru kuruya sevda mı olur
veresiye defteri boyunu aşmış bütün bakkallar aşkına
bana dokunma.
r.ç
2021-03-16T20:20:06+03:00havası öyle farklı ki şiirlerinizin her seferinde kendimi bir televizyonun içinden eski zaman sevdalarına görerek, duyarak şahit oluyormuşum gibi bir his bırakıyor. bu his çok güzel. içi böylesine temiz şiirleriniz yüreğin pasını da siliyor. yüreğinize sağlık...eksilmeyin hiç.