Hüzün çöktü üstüme

Karartılar bastı sanrımı 

Uykumu çaldı götürdü usulca

Yorganı üstüme çektikçe üşüdüm 

Düşündüm yaka paça atılırken dünyanın huzursuz sınırlarından 


Kaç anı birleştirir acıyı 

Kalp ne zaman unutur 

Söz geçiremezdım 

Zaman tutulurdu

Neresinden tutsam 

Avuçlarımda kalırdı 


Bir gün,

 iyiyim sandım sustum

Teker teker hatırladım her günü

Öfke bulaşmış sağıma soluma 

Avuturdum kendimi kin tutmam diye

“Bir şarkının arasına kıvrılmak gibi aşk”

Sancılı bekleyişler gibiyim ben de

Yorgun bir yolcu 

Ahında keşkeler

Savunulan  sol kesim gibiyim


son güne kalmış ödev gibisin

Araya sıkışmış günler gibi 

Pazartesi sabahı kaçırılmış otobüs gibi 

Son sigara gibi 

Yalanlar gibi 

İhaneti görmüş, susmuş gibi 


Bilmiyorum 

Neresinde kaldıysam zamanın

Kurumuş göz yaşları 

Eskimiş öfke

Unutulmuş yüz

Kaybolmuş gölge 

Bir kaç benzetme daha sana 

Kahrından öl diye beklerdim 

Gününü zehir etmiş sabah kahvaltıları için üzülmediğim zamanlardan sonra 

Hak etmedin sana verilen hiçbir sevgiyi

Ruhun aldatır senin 

Kinin yalancıdır 

Acın paslanmış 

Kederin deri değiştiren yılanlara benzer 

Gerçeğinin ahı tutmaz 


Sevilmeyi bilmeyen yerlerde yeşermez çiçekler

Senin toprakların küsmüş

Sevgin yetersiz görülmüş 

Tanrı reddetmiş seni 

Sen görmezden gelsende