Dönüp dolaştığım
geçmişten eksik parça arar gibi
boşluğunu suyla doldurduğum o kuyu
belki batık bir deniz,
taşlara vuruyorum
kilit taşını aradığım bu hikayeyi.
kırılan her şey ne yakınmış kendine
bunu bir zeytin bir zeytine söylermiş
yakınarak...
yakın
ırak...
Ses düşmesi!
kuyuya düşer
ve bulanık bir zamana terk edilir her şey
uzun zaman sustuğum kimse kalmaz
şüphesini umrun gölgesinde tutarak
bu bilmem kaçıncı yanlışlık olarak kaldığım .
yine de
kalemin, kağıdın, yazılanın hatırı var
her gün şiir olunmaz
kırılanın hatırı var
gemiler ki yapılır rengarenk
mavinin hatırı var
kırmızı incinmiş bir inceliktir
o gemi dönmez
kuyuların da hatırı var!
yine de çıkılmaz yeni yolculuklara
ne gidilir ne kalınır
sade dönüp dolaşılır
araf, dönüp dolaşmaktır der kâhin.
geçmişe çağıran seslerin hatırı var.
önce unutulur diyor yaşlı iç ses
önce olan her şey unutulur.
ama bak ne diyor, hüzünlü olan
"kırk sesle yıkansam da gitmez kalbimden sesin"
öyleyse kalbi kurutmalı
bekleyen her şey kurur.
rüzgâr kimi zaman bu işe de yarar
Fatma KIŞLAK
2020-05-25T23:54:20+03:00Teşekkür ederim 🌺evet çok beğenerek okuduğum bir şair
Esrik
2020-05-25T20:51:16+03:00Seyyidhan Kömürcü alıntısının dışında da şiirinizde şairin üslubunu hissettim. Emeğinize sağlık, güzel bir şiir olmuş