unutmuştum kalbimin yerini
bir daha hatırlamak ister miydim?
bilmiyorum
eylül geldi çattı
bu eylül de sevmeyeceksin beni
biliyorum
oysaki senin içindi bütün zaferlerim
senin içindi güzel söz arayışım
sen vardın
bütün kötülüklere inat
bütün kaybedişlerin karşısında
altın bir madalyon gibi duruyordun yanımda
görmediğim, duymadığım, bilmediğim
ne varsa senin hakkında
hepsini bir bir ezberledim
ışıkta uyuyamazsın diye
bütün yıldızları söndürdüm
tanımadığım kişiler vardı
aynadaki yüzümde
yüzümdeki bütün çizgileri sildim
bütün yaşanmışlıkları geri dönüşüm kutusunda öğüttüm
iyi ve kötü her şeyi geçmişte bıraktım
biraz yalan söylemekten zarar gelmezmiş anladım
her şey siyaha giderken
yüzün beliriyordu gökyüzünde
asfalta papatyalar seriyordum
karanlığı görme diye
bir yanlışı düzeltmek istercesine
doğuyordu güneş
kirli bir suyun içinde parıldıyordu gülüşün
imkanım olsa sevinçten ağlardım
imkanım yoktu
sen de yoktun
sustum.
Mehmet Gökgöz
2020-05-19T13:05:54+03:00çok fazla tutunduk sanırım :) “çok çabuk olmamakla beraber çok çabuk geçiyor” her şey siyaha giderken bazı şeyler çok çabuk geçiyor, belki hiç geçmiyor ama bize öyle geliyor. “O bağı ve bıraktığı izi” seviyorum, sevmekle alışmak arasında gidip geliyorum daha doğrusu. Teşekkür ederim. 🎈
Rabia Yıldız
2020-05-19T03:51:54+03:00'Sen' ile ilgili bağın bana o kadar tanıdık geliyor ki.. Ben de bir zamanlar o bağın içindeki etkileyiciliğin içindeydim sanki ama çok çabuk olmamakla beraber çok çabuk geçiyor. Her şey siyaha giderken bir suretin gözümüzün önünde belirmesi? Çok mu tutunduk onlara ne ? :)