hüznüm şiir yazıyor, şarkı söylüyor.

hüznüm sokak sokak cadde cadde

aranıyor

bulamayacak aradığını

tanrısını, susuzluğunu, yurdunu


hiç diyorum soranlara,

hiçbir şey bilmiyorum,

bilmediğimi bilmiyorum,

bana kalsın öğrenmeyenin utancı,

utancından kızaran yüz benim olsun.

siz elleriyle övünen, aşkına sığınan

tanrısı duyan

siz akşamında berrak mavi gündüzlerin

tatlı anılarına bir demet papatya

sizler düşünceli bir kafanın fikrindesiniz

bense izimden bile muafım

uzayan gölgemin başını kestim

hafızam sallanıyor darağacında

yaftası neon, harfleri italik

cenaze marşım çigan.


evet, öfkemi parlak kırmızılara boyadım

yakut dizdim nefretimin gerdanında

çilemi kuşandım-onur nişanı gibi kuşandım

böylesi yaraşır insana.