Boş bir sokakta yürüyorum. Gece belki bir, belki iki. Ne fark edecek... Etmez. Fark etmez. Gece işte. Herkes evlerinde, korunaklı evleri var hepsinin. Benim yok mu? Duvarları olan harabeyi gösterecekseniz uğraşmayın boşuna; harabe olduğu için değil, ev kavramını kaybettim ben. Evi güvende hissettiği yerdir insan denen bu meretin. Ailesidir, ne bileyim. Çocuğudur, hayvanıdır, sevdiğidir işte. Bazen yalnız kendidir. Ben hepsini kaybettim.
Yıllar önce bir köpek vardı peşimde. Kanserden öldü. Ya da öyle bir şey, çok kusuyordu. Kendi bulantılarımla cebelleşirken götüremezdim onu kliniğe. Param da yoktu zaten. Ailem, ailem vardı diye hatırlıyorum. Bir adam ve kadın. Bakamadılar bana herhalde. Köpeğe bakamadığım gibi. Paraları yoktu, bulantıları neydi acaba? Para olabilir. Bilmiyorum. Adlarını da unuttum zaten. Peki ben? Ben nerdeyim? E kendime sahiptim. Ateşin başı evimdi, sokaklar evimdi, dünya benim evimdi. Ne oldu evlerime... Herkesten çok evim vardı bir zamanlar. Nereye gidersem gideyim; Paris'te de İran'da da evlerim... Kendimi kaybettim. Kim olduğumu kaybettim. Unuttum her şeyi. Hatırlayamaz oldum. Ne Paris'teki evin yerini ne köpeğin tüylerinin rengini... Anılarım gitti. Her şeye sahiptim, işte şimdi yolun sonu, dedim kendime.
İnsan aç kalır, batar, korkar, dolandırılır, bazen sokağı dönünce karşısına çıkacağını adı gibi bildiği dilenci için para arar her yerinde. Unuttum ben hepsini. Paranın yerini, dilenciyi, sokağı... Unuttum işte. İnsanlığımı da yitirdim. İyiyi unuttum. Kötüyü, yanlışı, Tanrı'yı, dini, politikayı, anlamsız magazin gazetelerindeki manşetleri unuttum. Yürüyorum şimdi öylesine, gidecek yerim yok. Şuraya çömelsem evim olurdu önceden. Şimdi yatacak bir parsel yerim yok şu koca dünyada.
Birkaç sözü anımsıyorum, davetsiz misafirlerle alakalı. Tam bilmiyorum işte. Kalınmaz ama yani, öyle izinsiz, habersiz. Kalınmaz gecenin bir körü. Yürüyeyim en iyisi. Yürüyorum zaten. Dünyanın sahibi olmadığı bir köşe bulur da kıvrılır uyurum. Dünyayı da unuttum. Dalga geçtiğimi sanar, öfkelenir, kusar beni. Ama ne yapayım ben? Acaba kendini yitirmiş bir gezgin olarak tanıtsam kendimi, farklı bir kılıkta, tekrar alır mı beni evlerine? Ne kılıf biçeceğim ki, hiçbir kılıf olmaz bana. En iyisi yürüyeyim ben, onu da unutuncaya kadar.
H. Nihan
2021-07-09T11:33:31+03:00O kadar doğal bir yazım olmuş ki bir yazı okuyormuş gibi değil de karşımda konuşan birisini dinliyormuş gibi hissettim. Kaleminize sağlık, keyifliydi.