Bu dünya kalmayacak Karanlık Kalp
Bu dünya kalmayacak kimseye
Beni bir başıma bıraktın kederimle
Seni benden geçirenler oldu
oldu da
Bir şey kaldı mı benden geçince
Senden geriye?
“Hüzün peygamberinin ümmetiydik biz.”
Nasıl aldandın dünyaya?
Birileri fâni bir mutluluk verdi sana
Unutturdu hüznün ben halini
Dünyamdan elini ayağını çektirdi birileri
Ama Karanlık Kalp
Bir gün elimi ayağımı çektiğimde dünyadan
Öpebileceğin bir toprağım kalacak geriye
Onu da kaldıramayacak dudakların
Sevmezdin hüznümü
Ama bir yaşama sevinci de sunmadın bana.
Asık suratım düzelecek zamanı geldiğinde
Biri çenemden öpüp aşığa dönüştürecek beni
Çocuklar yeniden top oynayacak çimlerimde
Gönlümün gergin kabloları iyileşecek
Kuşlar konacak yine üzerine
Sense bir dilenci gibi dolanacaksın kapı kapı
Sıcak bir koyun arayacaksın
Dinlenmek için
Ekmek gibi dileneceksin sevgiyi Karanlık Kalp
Ama evin olmayacak hiçbiri
Bir evi küle çevirenin
Olur mu hiç evi
Önce okuduğun kitaplar terk edecek seni
Yaşamına dökmediğin için kelimelerini
Sonra kemanının telleri
Bir kadın bedeni gibi üzerinden ittirecek ellerini
Yalanlarınla sızlattığın için aşkın kemiklerini.
Başta hayran kalacak insanlar sana
Ahlar edecekler daha önceden tanımadıklarına
Çok sürmeyecek
Kalbinin karanlığı saçıldığında ortalığa
Lanetler okuyacaklar seni tanıdıklarına
Nefret senin kalbinin harcı, öfke
Kendi soğuk, acımasız, kirli kışını hazırladın ellerinle.
Sıkı giyin ayırma battaniyeni yanından
Hatta imkanın varsa anneni de
İhtiyacın olacak onlara
Bana bahar yakında
Biteceğim gömdüğün yerden
Seninse kışın kapında.
Neye dokunsan ısınmak için
Buza dönüşecek ellerinde.
Beni dünyaya kör ettiğin o gece
Bir karabasan gibi çökecek üzerine
Benim üzerime attığın o taşların
Altında hareket edemeyeceksin o gün
Dünyan, mezarından bile daha karanlık daha soğuk olacak
Meleklerin sorgusuna gerek kalmadan
Kıvranacaksın sokak köşelerinde
Kendi sorularının içinde.
Yangına döndürdüğün yüreklerin bedeliyle
Ellerinle hazırladığın cehennemini yaşayacaksın.
Ah Karanlık Kalp
Bu dünyadaki hiçbir şey aydınlatmayacak ve ısıtmayacak seni
Ateşin içinde donacaksın.
Çünkü senin kötü eserin hepsi.
İşte bu kalbinin ekmeği.
Bir ömür önünde duracak
Ye yiyebiliyorsan, yaşa yaşayabiliyorsan...
Terk etmez hiç mimarını eser,
Çünkü onun imzasını kendi içine eker.