Yalnız bir masa üstünde,

Yığın yığın eski kitaplar,

Tozlu ciltlerin altın harfleri,

Zamanı süsleyen birer hatıra.


Üstlerinde bir çiçek baharı,

Güller, papatyalar ve tomurcuklar,

Kimi solgun bir hüzünle bakar,

Kimi neşeyle ışıldar sabaha.


Her sayfa, bir dünya saklar,

Her çiçek, bir hikaye fısıldar.

Geçmişle bugün arasında köprü,

Yaşayan bir sanat bu huzur.


Ah, sözcüklerin dans ettiği,

Ve çiçeklerin süslediği bu manzara,

Sonsuzluğun sesini taşır.

Sessizlikte yankılanan,

kitapların baharıdır.