Kendini biraz bir şey sanarak üfledi dumanı. Bu sefer öksürmemişti, şaşırdı kendine. Birkaç kez alıştırma yapsa belki külünü düzgünce indirebilecekti. Annem nasıl hafifçe dokunuyor diye düşünerek onu taklit etmeye çalıştı. Olmuyordu olmayınca. Ayrıca dilindeki iğreti acılık çok saçma geliyordu ona. Alışana kadar nefret edip alışınca bırakamayacağını bile bilmeden denemek istedi o gün, tıpkı onunla olmak gibi diye düşünürken. Herhangi bir tanışıklıkları yoktu hatta ortak tek bir arkadaşları bile yoktu. Birisi sorsa ikisinden de ''İsmen tanıyoruz.'' cevabı alınacaktı. Peki nasıl mı başladı, gerçekten nasıl başladınız?
Okulun ilk haftası nasıldır bilirsiniz, ''Bu sene daha güzel olacak, zor ama güzel.'' gibi sıradan ümit vaat eden düşünceler asla bırakmaz peşini. İşte böyle bir haftada gördü çocuk kızı. Nasıl dikkat etti ben de bilmiyorum ya da neden 'o an' dikkat kesildi ona hiç sormadım. Dikkatini çekmek için yaptığı ufak çabalarını görmezden geldi kız çünkü bu en iyi bildiği şeydi. Senelerce kız arkadaşlarının sevgililerini evcil hayvan yerine koyup oyunlarla dize getirmeye çalışmalarının midesini hâlâ bulandırdığını net bir şekilde söyleyebilirim. Onlar gibi olmamak, kimseyi kukla gibi oynatmamak için belki de ''Böyle davranmak doğrusu.'' diye düşünüyordu. ''İlgisini, ben fark etmeden kendi içinde öldürürse onun için kolay olur.'' diyordu. Hoşuna gitmedi desek büyük bir yalan söylemiş oluruz. Elbette ki her sevilen insan gibi o da bu duyguyu minnetle hissetti içinde, belki birkaç kere ufak kıpırtılar bile büyütmüş olabilir yine kendi kendine ama asla karşılıklı olabileceğini düşünmüyordu.
Çocuk, ondan 'denk gelen bakışlar' beklerken kızımız hayaleti oynamaya devam edecekti, etti de. Belki eski yorgunluklarının tekrarlamasından korkuyordu. Burada kızımızın atladığı nokta ise sevilen olmanın da bir ilişki türü olabileceğiydi. Hep kendinden emin sevmeye alışkın, yeni duygulara set çekmişti. Sevmek mi sevilmek mi diye sorulan yersiz sorulara sevmek cevabını verenlerdendi.
Bu sırada çocuk, unutmak istediği için belki de bazı şeyleri, farklı bedenlerle paylaştı gecelerini. Sözde sevgilisiyleyken bile kızımıza anlamlı bakışlar atmaktan asla geri kalmıyordu, kalamıyordu. Çünkü bu senin seçimin değildir, içinden kaçıp izinsiz büyür, sen bunu bilmiyorsun sadece. Yerini doldurma gibi bir seçeneğin yoktur. O varsa olur yoksa sayfayı kapatman gerekir. Kalbin doluysa başkası giremez oraya. Bir süre kendinle olman ve kendini yenilemen gerekir çocuk.
Çocuk hislerini kızımıza saklamaya devam etse ve kızımız da şans vermeyi denese bir sigara daha yakmayacaktım ben de.
Yusuf Can Çakır
2020-08-30T19:56:59+03:00güzel bir anlatım olmuş ama okurken öyküde kalamıyorum kopuşlar oluyor bazen. kaleminize sağlık