Gülmek. Gülmek. Gülmek.
Bir insanın bedeninde eğlenebilmek
Küt küt çarpan kalpler ve hayatta olduğunu bilmek
Kızaran yüzler, acıyan dudaklar ve serin,
Durgun bir gecenin deriyi okşayışı
Onlar o kadar çok güldüler ki artık o serinlik bana kalmadı
Sıra bana gelmedi hiç. Yine de ben de mutlu olmuştum
Bir rüyada bir zamanlar
Derin bir gecenin ortasında bir damla terlemeden
Zorlanmadan, teklemeden sizinle konuşmuştum
Ve bunaltıcı yatağımda çırpınmadan sizinle anlaşmıştım
Bir kere bile kendimden şüphe duymamıştım
O kadar emindim ki her şeyden ve o zaman
Bunun gibi can acıtmayan bir sohbet etmiştik sizinle.
Yine de bana nereden geldiğinizi hiç anlatmadınız o gece.
Her neyse, gördüğünüz gibi, beraber gülmüştük
Daha bir rüya öncesinde.
Öyleyse neden şimdi değiştiniz?
Bir zarar mı verdim size?
Tek yaptığım, burada oturup hatırlamak.
Fakat şimdi bana yine geceler boyu uyutmayan acı sırıtışlar kaldı.
Şimdi bana yine uyandığım anda ağırlaşan göğsüm
Ve gündüzler boyu inim inim inleyen boğazım kaldı.
İşte böyle defalarca güneş doğdu ve battı.
Karanlık gecenin ortasında alamadığım nefeslere uyanmaya başladım.
Her nefes bir adım dahaydı ve ben dün gece o nefesi alamadım
Öyle ki sanki serin bir sevgi pınarından
Çok uzaklarda bir sürüngen olarak yaratılmışım gibiydi.
Kocaman bir çöl, kaynayan kumlarla döşeli.
Onlar pınar başındayken ben uzakta
Yalnız başıma, oraya ulaşmak için sürünüyormuşum gibi.
Siz bu çöle hiç geldiniz mi?
Nasıl? Nasıl yapıyorlar bunu? Bana da anlatın!
Nasıl ulaştılar oraya?
Nedir böyle onları bu kadar değerli kılan?
Ah! Ama bilin ki ben de mutlu olmuştum
Bir zamanlar bir rüyada
Sizinle gülüp eğlenmiştik orada.
Şimdi anlatın öyleyse,
Nedir gecelerimi rahat bırakmayışları?
Gündüzlerimi ağırlatışları?
Konuşun benimle!
Neden gördüğüm son rüyamda
Siz de onlardan tarafa gittiniz?
Neden?
Yoksa artık rüyalarımda sizinle sohbet edemeyecek miyiz?
Bu çürümüş gerçekler dünyasında etmiyorsak bile
Siz artık rüyalarımda bile mutlu olmama izin vermeyecek misiniz?