Müreffeh vatanın en bi fakirhanesi
Afyon afyon tüter bacalar
Açılır gün batımında taze kanlar
Eksik etekler boyalı dudaklar transparan ruhlar
Suni teneffüslerde boğulur çocuklar
Kapansın kepenkler çekilsin bulutlar
Asılın küreklere protez ruhlu yurttaşlar
Kaçar adım gitmeli dibi tutmuş karadan
Beş ileri üç geri üç ileri bir de geri
Aman ha ne yana
Güllerin içinden koşa koşa
Ankara'ya
Namlu bidona kurma kolunu çek
şarjör çıkar
bırak çek bırak
tetik düşür şarjör tak
emniyete al
Korkmayın biz sizi de kollarız
Evet efendim bizler yarıncı çocuklarız
Doğduk oluyoruz ölüyoruz
Ama olur mu dersiniz bizden
Doğruyu söylersek olur muyuz biz de sizden
Yaşamak bir garip mevzu ölümse bize biçilmiş kaftan
Söyle şimdiye değin kim ölmüşki yalandan
Ölüler konuşamaz, sözüm yaşken eğilemeyen ağaçlara
Söyle kaç yatır sığar bir ölünün hatıralarına
Hatır sayar mı bir daha sabahına,
Gönül koyan akşamında...
Sabahında bin duaya amin desem amenna
Dökülür sinene akan yaşlar gökten hanıma
Yolcu yorgun hancı yolunda
Hem bak gezegenler de bizden yana
Suyun altında gözlerini kapatarak
Haykır bana
Zaptiyesiyiz; kor alevlerde yananların,
karanlıkta uyuyamayanların
ve toprağın bağrında çiçek açanların
Selam sizlere ey yılları heba olanlar
Dümeni bozuk gemiden kolu kanadı kırık uçanlar
Özden Bozkurt
2024-06-24T22:38:27+03:00Güzel yorumun için teşekkürler dostum.
Mehmet Ümit Kılınç
2024-06-24T21:20:09+03:00Mir’at-ı kalbin, her dizesi başka. Kaleminize sağlık.
Özden Bozkurt
2024-06-24T20:09:26+03:00Teşekkür ederim Yusuf Bey
Yusufcan DAĞLI
2024-06-24T19:18:18+03:00Kaleminize sağlık.