Bugün yeni bir ömür. Yalnızca yirmi yaşında yeniden doğmuyorsun artık o otobüs sırasında önüne geçen ve yüzlerini saklamaya çalışan iblislere de kızamıyorsun. Hatta sırf telefonunun ekranını açasın olmadığı için körüklülerin ledlerine baktığında yedi dakika yirmi yedi saniye erken gösterdiğini biliyorsun. Ya da yalnız kalmamak için kurulan o otobüs arkadaşlıklarına da bi hoşcakal artık. İnsanın hamurunu biliyorsun. Tarifini çözmüşsün. Zamanla tutturmayı beceriyorsun. Sen de dahil oluyorsun hayat denen o interaktif şakaya. Kafama pisleyen kuşları taşlamak isterken onlarla gülüyorsun artık. "Ben insanım meziyeti'nden" kurtulmuşsan hayvanla hayvan olmayı öğrenebiliyorsun.
Bir de birbirlerini değiştireceğini ve sevgilerini sömüreceğini bildiğin herkesin her şeyin farkında olduğu ama kimsenin kabul etmek istemediği canım cicimler var. Onlara bir türlü ısınamıyordum. Ama geçenlerde aklıma en son ne zaman birine şöyle içten bir "canım" dediğimi düşündüm. Hatırlayamadım. Demek ki yalnızca kıskanıyormuşum. En azından mutluluğu kimsenin bacak arasında aramadım diyip aklamak istiyorum kendimi. Sadece beni öyle bir törpülemişler ki çok köşeliyim bunlara karşı. Bana yaklaşan kanlar içinde kalıyor. Sebepli... İki farklı renk birleşip farklı bir renk olabilir mi. Oluyor işte. Renkler bile karışıyor, insan karışamıyor birbirine.
Sana ne yalan söyleyeyim; o kriz, o ölü ve dirilik arası belirsiz hal, hepsi mantığını tersten okuyunca geçiyor. Hele aman dahil olayım derken aciz kalma bir şeyden. O nasıl bir ruh hali! Nasıl bi iç kıyım! Dünyadaki tüm dertler oturup karşında nasihat veriyor sana. "Boşver be diyorlar biz yanındayız. Hem bi de benim halime bak. Ben birinin kaybının inkarıyım.". Ağzımı açamıyorum. Aman diyorum benden uzak olun tamam.
Başkalaşım geçirdim
Hala kozamdayım
Değişeceğim
İnanıyorum.
Değişiyor şeklim
Hala umutluyum
Doğacağım
Biliyorum
İşte öyle. Bazı şeyler o kadar yanlış ki, doğrun olmadan başından gitmiyor.
Ama ölmeden bunları söylesem boş konuşuyorsun diyecekler. Gülecekler. Neden insan fikirlerinin kıymetini kazanmak için canını feda etmek zorunda anlamıyorum. Farketmez. Yine de söylüyorum.