Gözlerine bir şey kaçmış
Kirpik miydi toz mu
Üzerini örter de benden kaçırırmış
Öfke miydi hüzün mü
Yüreğin zindanlara kapanmış
Mağdur muydu suçlu mu
Varlığımı geride bırakmış
Hayal miydim kabus mu
Derin sulara daldığım kulaçlarımda senin fenerini takip ederdim. Beraber aşılınca fırtınalar oyundu; derinlikler özgürlük, yüzdük ve yüzdük. Işığın bir hayalmiş, düşüm bir kabus. Gözlerinden düştüm halbuki sen bakmıyordun, gönlünden ırak oldum oysa yerini bile bilmiyormuşum. Kara gecelerin sabahına vadedilen güneş, ay ışığımı benden çaldın ve doğmadın. Bana mıydı öfken, galaksinin hüzünlü ışıklarını seyre mi dalmıştın, bilmiyorum. Cevabı asla gelmediği için soru sorduğumdan bile emin olamıyorum, bir hayalet kadar hükmüm yok ruhunun zindanlarında. Sen susmayı bilirsin ya da konuşacak başka limanların vardır, ben tatmadım. Avuçlarımda tutamadığım kum tanesi... Küçük olan benim avuçlarım mıydı yoksa kalbin mi? Karış rüzgarlara, en azından kaçmayı bilirsin.
Eda Doğan
2020-04-17T22:25:34+03:00Çok teşekkür ederim, yorumlarınız/eleştirileriniz yolumu aydınlatır.