Sakatlanmış bir at gibi geçtiğim yolları anlatacağım
kurşunu beklerken.
Beni yavaş yavaş öldüren acılardan bahsedeceğim sana
orkestranın benim şerefime çalmadığını öğrendim
çok acıtmadı.
Müziksiz kaldığım o geceden beri
zaman durdu, yol aktı
ben devam ettim
ne yol ne zaman beni koynuna aldı
umut eden yerlerim çürüdü
ne kadar süreceğini bilmediğim acılara atıldığımda
toyluktandır dedi bilgeler
kırlarda umarsız koşarken
sıcak ve kirli sular aktı bedenimden
karlara rağmen
taşlar atıldı üzerime
günahsız yerlerime
atılan ilk taş
en iyileşmeyen tarafımda
bak öylece
sen atı vurmayın diye haykıracaksın
yapma
yaralı bir atın anıları vardır sadece
bırak anlatsın hikayesini
ve sonra
izin ver
vursunlar atı.
Habibe Çakar
2021-04-14T21:27:07+03:00Çok teşekkür ederim Aslı...
Aslı
2021-04-14T21:03:34+03:00Çok beğendim, çok nahif buldum. Kaleminize sağlık.
Habibe Çakar
2021-04-14T18:44:21+03:00öncelikle yorumunuz için çok teşekkür ederim. aslında ben de yazdıktan sonra bu bir diyalog olsa daha hoş olurdu diye düşündüm. tavsiyenizi dikkate alacağım :)
Ulaş Vural
2021-04-14T14:21:33+03:00Tebrikler, cümlelerinizi çok etkileyici buldum. Sadece küçük bir tavsiye olarak, bu biçimdeki yazıları bir de düzyazıda denemenizi öneririm. Şahsi olarak, bu cümleleri düzyazı olarak okusam çok daha keyif alacağımı düşünüyorum. Yine de ortaya çıkardığınız iş hiç de kötü değil, kaleminize sağlık. :)