ciğerimden sokuluveren,
şu narin hançer de kimin?
mezarımı böylesine,
çiçeklerle bezeyip giden de kim?
ey Musa’nın asası, ey İsa’nın zinciri,
bir ilahinin nağmesinde buldum sizleri.
yetişin imdadıma, yarın denizi, diriltin beni.
ruhumu İsmail’in yalnızlığına gömen de kim?