Kokteyl


Dağınık saçları var onların

Hepsi biraz keçel

Hepsi noktasız cümleler kurarken 

Bunu kırıkların hayaliyle karıştırıyor

Karıştır


Ama geçer

Çünkü ince bacaklı bir misafir örümceği 

Ördü seni 

Seni anlatacak incil’i üzülerek getirdiler

Kim dur dediyse ağlara karşı

Kim bir kopça daha gevşediyse

O kiradır

Kimsen yok

Sahip olunacak şeylerin tutulması

Tanrı kendi suretini bahşetmeye başlayınca gerçekleşti


2.kokteyl


Kucağımdasın

Kolların dağıtılıyor

Hamiline bir iptir

Parmaklarımla geciktirdiğim rüzgar

Doğdun ve alnına yanmış kömürlerle

Bu kül ancak buraya kadar gömülmüştür yazdılar 

Buna bağlısın


Suyla karıştırılınca sır

Gözlerine baktığın tanrıların

Bir yansıma olduğunun farkına

Utanmayı öğrenince elmanın tadına varacaksın

Orada bekliyorum 

Oranın bekçisiyim

Oradan geliyor oranın kokusu

Oran zehir

Yutkununca teslim oluyor ora

Yutulunca değil


     3.kokteyl

Adın yazıldı bir kere

Geleceğe artık diyebilmek için çok geç

Çünkü gece yıldırıma gebe

Gözle görülmeyecek bir mesafeden düştü

Seni ilk kez gözlerim açık ölebileceğim yere


Kim kaç kez öpüldü

Bunu nabzımla tutuyorum

Güneye inen gemiler var

Sadece yanarken 

Kendilerini gösterebiliyorlar yolculara

Adına uzanan oyuncakçılardan biliyorum