Gecenin perdeleri açık kalmış

Karşı pencerede hafif bir dans

ve gönlümün meydanlarında serenatlar...

Bırakın

Yalnızca bu gece için yıldızlar yerlerinde kalsın

Bırakın

Kafamda saniyeler anaforda, yalnız ricam:

Sabah olmasın


Anıları süpürmüşler,

Bilmem kim onlar?

Saklanmışlar onlar da süpürülenlerin ardına

"Bakma" diyorlar arkana

"Bakma!"

"Yürümek mümkün değildir geri geri

Eğer gözün yoksa arkanda."


Naif bir melodi taşıyor rüzgârın elleri

İçinde bir nebze kırgınlık

E tabi biraz da melankoli.

Zaten mümkün değil demişlerdi

Mutlu şair, dertsiz şiir...

En makbulü aslında insanın

Ziyadesiyle acı çekmişidir.


Tutulabilir mi kum taneleri yüreğimde ters dönmüş

İnce boynumdan zaman nasıl da akıp gidiyor

İlk önce anılar tepeleniyor görüyor musunuz?

Altta kalanın nedense hep canı çıkıyor.


O nedendir ilk önce çığlık atıyor çocukluğum

O nedendir ben çocukluk denildiğinde hep

Anamın yanağımda şaklayan tokadını duyumsuyorum.


Sonrası etrafta mütemadiyen

Aklımın şirazesinde tepiniyor Anadolu dansları

Kollarından tutup çıkarsam da geçmişi yeniden

Yine aylaklıkla geçiriyorum ömrümdeki yirminci baharı


En nihayetinde beyhude bir uğraş insan olmak.

Sanki boş bir elekle içmek denizi,

Sanki anılar mehtabında yıldız tutmak...


Öyle anlamsız ki sabaha devirmek bu geceyi

Ve öyle anlamsız ki yaşamak

Bırakalım artık başkaları yaşasın

Yalnız son defa lambamdaki peri masalı

Sırf bugün diyorum, sabah olmasın!