Bugün duvara bir fotoğraf daha astım, geçtim karşısına öylece baktım duvarlar yaşıyor, taşıyor kalbimizde ki bütün özlemleri, geçmişte kalmış bütün gülüşleri.
Ne ağır yükler yükledik bir betona... İstedik bizi anlatsın, sol yanımızda taşıdığımız düğümleri biri bakınca çözsün. Dört köşesinde hep bir şeyler yaşadık. Bir tarafını göğe komşu yaptık işlemeli perdelerle süsledik...
Dışarıya açılan köşeli bahçemiz vardı bir de karşı komşunun çatısında ki limon ağacıyla birlikte, çayın sohbete en çok yakışanını içerdik bu balkonda. Göğün kızıl anında, yağmurda, ılık bahar günlerinde limon ağacının şarkısını dinlerdik hep.
Bütün bunları düşündüm ne çok geriye gidiyor özlemler, ne çok fotoğraf asma isteği var içimizde. Her şeyi solumuzda taşımak zor geliyor sonra duvarlara koşuyoruz, balkondan limon ağacına anlatıyoruz. Önce bir yaz günü gördüm komşumu tek bir limonu vardı ama sanki salkım saçak gibi yapraklı davranıyordu. Sonbahar geldi yine bir taneydi. Kışa geldik hâlâ bir tane ve bugün baharın ilk günü hâlâ bir tane. Dört mevsim geçti limon ağacında bir limon karşı balkonda ben bütün yıl konuştuk radyo çaldı, sokaklarda oyunlar oynadı çocuklar, birkaç fotoğraf daha astım duvara sonra yeniden radyoyu koydum masaya bütün fotoğraflara bir türkü çaldı kalem bıraktı, perde durdu, limon ağacının tek bir limonu da dalından alındı arkamızdan geriye kalıp hüzün kokan fotoğraflarımıza "neredesin sen" çaldı... "Neredesin sen"...