Ben bir fideyim. Daha yeni, az önce dikildi köklerim toprağa. Yağmur yağmış ben buraya gelmeden önce. Toprağım mis gibi kokuyor. Yeniden can bulmak üzere buraya ekildim. Birinin umudu, sevgisi, emeği var üzerimde. Dalımda, toprağımda, yeşilimde birinin hasreti var. Bugünden yarına büyüdükçe belki daha da artarak sürecek yolculuğum. O yolculukta eşlik edecek yağmur var. Güneş var. Kendiliğinden sadeliğinde sevgim var. Karşılığını beklemeden açacak çiçeklerim var. Belki her mevsim dalımdan koparılacak limonlarım var. Belki yeşil belki sarı. Ama büyüdükçe güçlenecek köklerim var.
Ben bir fideyim. Bugün beni buraya biri dikti. Kim olduğunun önemi yok. Beni ekerken elleri toprak oldu hep. Bana hep bir şeyler fısıldadı. Ne dediğini pek anlamadım. Mutluydu beni diktiği için. Hayat verdiği için belki de. Ya da başka şeyler dedi. Bilmiyorum. Ben sadece anlatıcıyım. Ne görürsem, ne hissedersem onlar dökülür dilimden. Bakmayın limon fidesi olduğuma. Çokça şey vardır heybemde. Dile gelmeyenleri söylerim. İşitene.