Mahşer günü, kalabalığın içinde bir taş yürek,
Yalnızlığın külleri dökülür avuçlarıma.
Tamamlanmamış bir dua gibi eksik kalırım,
Aşk, yüce bir zirve, ama ben tırmanamam.
Bir ömür değil, bin ömür isterim senden,
Bedenim çürür, aşkım dağılır rüzgâra.
Çürümek istemem, solmak istemem,
Her zerremde senin adın yankılanır.
Dönüp dolaşıp gelmek isterim bu aleme,
Her gelişimde başka bir şarap tadı,
Kimi zaman bir baharın yeşilinde,
Kimi zaman hazan yaprağında seni bulmak.
Dünyalar değişir, yıldızlar söner belki,
Ama ben hep dönerim, hep bulurum seni.
Her defasında başka bir hikâye yazar,
Her defasında yine aşka varırım.
Ey kalbimin yakarışı, mahşerim, cennetim,
Adını bilmediğim ama ruhumu bilen.
Çürümeyen o şarabın özü sensin,
Ve ben, sonsuza dek seni ararım.