ipeklerin içerisine kuşanmış acılarını,
tek kaldığı cennetinde boğulmaya mecbur bırakılan bir sarmaşık,
günlerin cehenneminde bırakılmış bir mahzen,
yaşamın elleri beni tutsak ederken duvarlara,
kendimi sakladığımda, dünyadan kaçtım.
çiçek tarlasının güneşleri boğazımı işaret ederken,
ve sözcüklerimin ipleri tarafından tutulduğumda,
dünyadan kaçtığımda 14 yaşındaydım.
hükümdarın belirlediği kurallara uyarken,
şirin, sevimli suratlar akarken dolunaya,
gücünü benden alan açılan yapraklara,
hiç durmadan yürüyüp asmak istedim.